Sodalı Buzluk Böreği

Merhabalar,tariflerimize kaldığımız yerden devam edelim.Misafir öncesi yaptığımız hazırlıkları buzlukta muhafaza etmek bizler için pratiklik oluyor.Hem elimizin ayağımızın dolaşmasına gerek kalmıyor,hem de fazla yorulmamış oluyoruz.Hal böyle olunca da kim korkar misafirden oluyor.

Bu böreğimi ilk kez yaptım,bir arkadaşta yemiştim,çok güzeldi ama normal buzluk börekleri gibidir diye düşündüm,tarifini sormadım.Sohbet içerisinde geçince anladım ki maden sulu ,bol malzemeli bir börekmiş. Tat harika,yapılışı kolay,herkese tavsiye ediyorum.

Malzemeler
6 adet yufka
1 şişe maden suyu
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvı yağ

Malzemeleri güzelce karıştırdıktan sonra bir yufkayı tepsiye serelim.Böreğin sosu bir hayli fazla.Çorba kepçesiyle bir kepçe sosu yufkanın üzerine döküp,elimizle her tarafına yayıyoruz.Dörde katlayıp,artı şeklinde kesiyoruz.İçine ben peynir koydum,Kesilen yufkaları bohça şeklinde kapatıyoruz.Bu arada böreklerden sütlü karışım tepsiye filan akabiliyor.Biraz dinlendirdikten sonra buzdolabı poşetlerine sıralayıp,buzluğa kaldırıyoruz.Buzluktan çıkarır çıkarmaz üstüne yumurta sarısı sürüp 180 derecede pişiriyoruz.Afiyet olsun.Sevgiyle kalın.

Biberli Ekmek

Merhabalar efendim,güzel bir arkadaş toplantısından sonra artık tariflere başlayabiliriz.Benim için yeni bir tarif.İlk kez yaptım ve çok beğendim.Bundan sonra da sık sık yapmaya karar verdim.Burada içini hazırlayıp,lahmacun şeklinde yaptıranlar oluyor.Hatay yöresinde farklı baharatlarla daha harika oluyor.Yöresel bir tat.Bizimki de kendi imkanlarımız doğrultusunda ama çok güzel.Denemenizi kesinlikle tavsiye ederim.

Malzemeler
500 gr un(Ben 5 su bardağı un kullandım.)
yarım çay bardağı süt
1 kahve fincanı su
1 çay kaşığı tuz
Yarım paket yaşmaya
1tatlı kaşığı toz şeker

Üzeri için
1 çay bardağı pul kırmızı biber(ben yarım çay bardağı kullandım)
2 tane küçük soğan
1 çay bardağı dövülmüş ceviz
1 kahve fincanı kavrulmuş susam(ben kavurmadım.)
1 yemek kaşığı biber salçası
1 çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı karabiber
1,5 çay bardağı zeytinyağ
1 çay kaşığı tuz.

Yapılışı
Önce hamurumuzu mayalayalım.Öncelikle şunu söyleyeyim,ben biraz daha su ekledim.Yumuşak bir hamur olacak.Benimki su ilaveme rağmen sert oldu.Bu arada kendime çok kızdım,bilmediğin işe ne kalkışırsın dedim,falan filan.

Hamur mayalanırken içimizi hazırlıyoruz.Pul kırmızı biberi yarım çay bardağına ıslıyoruz.Soğanları küçük doğrayıp sıvı  yağda hafif kavuruyoruz.Sonra içine baharatları,susam,cevizi ekleyip,biraz daha karıştırıyoruz.Bu karışımın 2/3'ünü hamurun içine katıp yoğuruyoruz.

Sonra tepsimizi yağlayıp,hamurumuzu tepsiye elimizle bastırarak yayıyoruz.Üzerine harcımızın geri kalanını yayıyoruz.Küçük kareler halinde kesip 180 derece hafif ılık fırında 30-35 dakika pişiriyoruz.Hamurum sert olmasına rağmen nefis bir biberli ekmek oldu.En kısa zamanda denemeniz dileğiyle.

Davet Sofraları

Merhabalar,

Havada yağmur,yağmurda bereket.Bereketimiz hiç eksik olmasın arkadaşlar.Misafirlerimi yani canım arkadaşlarımı zevkle ağırladım,şimdi de burdayım.

"Bir dost,misafir gelince öyle davranmalı ki hizmet ederken üzerine hiçbir ağırlık çökmemeli,gitti-
 ğinde de ferahlık gelmemeli."

Düşünüp de söyleyenler ne güze söylemişler.Allah bize böyle dostlar versin,ya da bizim böyle dostlar
olmamızı nasip etsin.Evet,misafir rızkıyla gelir,geldiğinde de hoş bir ortam olursa ,güzel sohbetler edilirse,duyulan özlemler giderilirse ,işte bu harika olur.İşte,böyle güzel bir günün ardından gelsin fotoğraflar.

Neler hazırladık bakalım.Mantı,Yaprak sarması ,mercimek köftesi,buzlukta börek,biberli ekmek,
karışık marul salatası,yoğurtlu kırmızı lahana salatası.Hepsi de güzel sohbetler eşliğinde afiyetle
yendi.En kötü günümüz böyle olsun.Sevgilerle.

Supla yapımı

Herkese merhabalar,

Yaptığım suplaların yapım aşamaları merak edilince resimleri yayınlayıp,gerekli açıklamaları yapayım dedim.İnternet'te birkaç video izleyince denemeye karar verdim.Bu çalışma için öncelikle silikon tabancasına ihtiyacımız var.

İstediğimiz ebatta kartondan,mukavvadan yuvarlak bir kalıp çıkarıyoruz.Ben  tavamı kullandım.Kurşun kalemle tavanın etrafını çizince kalıp çıkmış oluyor.Kalıbın üzerini yanmaz kağıtla kaplıyoruz.Fazlalıkları bantla mukavvanın arkasına yapıştırıyoruz.Önce slikonla kalıbın etrafını oluşturuyoruz.Sonra kenarlardan iç kısma doğru istediğiniz şekli verebilirsiniz.Şekiller mutlaka birbirine değmeli ki bütün oluşturabilelim.Yoksa suplada kopukluklar olabilir.Yavaş yavaş bütün kalıbı şekillerle dolduruyoruz.Çabucak kuruduğu için hemen kalıptan çıkarıyoruz.Kolayca çıkıyor zaten.

Sonra da istediğiniz renk akrilik boya ile boyayabilirsiniz.İsterseniz ojeyle de  boyayabilirsiniz.Orijinali ojeyleydi,ben akrilik boya ile boyadım.Siz nasıl isterseniz.Suplaları kalıptan çıkarınca oluşan ince slikonları küçük bir makasla kesip temizliyoruz.Kenarda oluşabilecek fazlalıkları,bozuklukları makasla kesip düzeltiyoruz.Bir suplaya yaklaşık 2 adet silikon gidiyor.Praktikerden koca bir paket almıştım,fiyatı 20 TL.koçtaş'ta 39 TL. idi.Fikriniz olsun diye yazıyorum.Paketin daha yarısı duruyor.Sanırım onunla da kızıma yaparım,ama başka modelde.

İlk yaptığınızda acemilik oluyor,aşağıdaki ilk yaptığım,sonra silikonu daha düzgün kullanmaya alışıyorsunuz.Hatta daha sonra kafanızda modeller uçuşmaya başlıyor.Acaba altısını da başka model mi çalışsam dedim ama takımı bozmak istemedim.Sizlerin daha güzel suplalar yapacağınıza eminim.

Hafta sonu misafirim var.Hazırladığım suplaları ve peçete halkalarını nihayet kullanacağım.Son görüntüler o zaman.Herkese iyi akşamlar.

Büsküvili Rulo Pasta

Merhabalar,güne karla başladık.Tatlı yiyelim,tatlı konuşalım.Tatlı tatlı konuşurken de pastamızın tarifini verelim.

"Şükretmek için isteklerinin olmasını mı bekliyorsun?
Bu sabah da sağlıklı bir şekilde uyandın ya!"

Aslında mutlu olmak için birçok sebebimiz var.Hayata geniş değil,bazen de küçük çaptan bakmak lazım.En azından ben böyle bakıyorum hayata..Kendimizi kocaman düşüncelerin altında ezmemize hiç  gerek yok.İnanın sizi zamanında üzenlerin,üzüldüklerini kesinlikle görüyorsunuz.Bunu yaşını başını almış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim.

Şimdi hayata pastadan bakalım.

Büsküvili Pulo Pasta

1 paket petibör büsküvi(300 gr)
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı kakao
50 gr.eritilmiş margarin veya tereyağ
1 poşet krem şanti
vişne-ceviz

Yapılışı:

Büsküvileri robottan geçirip,malzemelerle karıştırıyoruz.

Oluşan hamuru,streç filmin üzerine koyup tekrar streç filmle kapatıyoruz.

Merdaneyle güzelce açıyoruz.

Hazırladığımız krem şantiyi üzerine yayıyoruz,üstüne çekirdekleri çıkarılmış vişne ve ceviz döküyoruz.Sonra streç filmi tutarak rulo haline getiriyoruz.Uç kısımlarını kesip,pastamızı biraz düzene koyuyoruz.Sonra altındaki streç filme pastamızı sararak ,buzdolabına koyuyoruz.

Pastamız sütlü börek eşliğinde.
Afiyet olsun.Hoşçakalınız.

Çiçekler

Merhabalar,herkese sevgiler.İçerde bahar,dışarda kar var.
K.maraş'a yılda birkaç kez kar yağar,kar yağınca da mutlaka tatil olur.Sizlerle bilgisayar masamdan görünen manzarayı paylaşmak istedim.Sardunyaları donmasınlar diye kışın balkona alıyorum.bahara kadar burda yaşamlarına devam ediyorlar.

Evimizin önü park.Kar yağınca muhteşem bir manzarası oluyor.Önümüzdeki akasya ağacı.Baharda çiçeklerinin kokusu mis gibi balkona dolar.Şimdi de karlı haliyle içimize mutluluk veriyor.Tabiat her haliyle insana yaşama sevinci katıyor.Şimdi tüm çocuklar mutludur, kartopu oynayacaklar,okul da tatil,nasıl mutlu olmasınlar.

 Cam güzeli,yağan kara aldırmıyor,mutfak balkonumda keyfine bakıyor.

Resimleri birkaç gün önce çekmiştim,yeşillikleriyle içimiz ısınsın.Balkondakileri donmasınlar 

diye 2-3 gün önce içeri almıştım.Çiçekleriniz varsa hava durumunu takip etmek durumundasınız.

Aşağıdan yukarıya doğru çektim fotoğrafları.Yerdekiler,kaktüs,sukulent türleri.

       Orta bölüm yılbaşı,çiçeği,camgüzeli,ıtır.                        

 Yukarı doğru,paşa kılıcı,kurdela çiçeği,telgraf çiçeği.Burdaki adı damat pijaması.İnşallah dondurmadan bu kışı atlatabiliriz.Hoşçakalınız.

Sütlü Börek

Merhabalar,gece gittikçe derinleşirken ,sanki karnımız da acıkmaya başladı.Sütlü böreğim,tarifi bende saklı.Anneciğim yapardı,biraz yaşlandı,şimdi ben yapıyorum,yani tarif annemin.Malum fırından fırına ,tepsiden tepsiye lezzet değişiyor.Bir kez baklava tepsisinde pişirdim,bizim sütlü börek gitmiş,sanki başka börek gelmiş.Borcamda da denemedim.Fırınım midi boy olduğu için ben 4 yufkayla yapıyorum.Sizin fırınınız büyükse 6 yufka iyi olur.Karışımın da miktarını arttırmak gerek.Sütü ne kadar bol olursa o kadar güzel oluyor.

Sütlü Börek:
4 adet yufka
2 adet yumurta
2,75 su bardağı süt
Dörtte bir su bardağı sıvı yağ
peynir

Yapılışı:Önce bir kapta yumurtalar çatalla çırpılır,sonra süt ve yağ ilave edilerek karıştırılır.
Tepsimizi bolca yağlayalım ,yoksa yapışıyor,tepsiden çıkarması zor oluyor.Yufkamızı tepsiden dışarı taşacak şekilde seriyoruz.Üstüne biraz büzdürerek 2.yufkamızı seriyoruz.Peynirimizi koyup,3.ve 4.yufkaları sırasıyla biraz büzdürerek tepsiye yerleştiriyoruz.Hazırladığımız sütlü karışımı kepçeyle
yufkaların üstüne döküyoruz,yufkaların her tarafına karışımı dökelim.Sütlü karışımdan yaklaşık bir kepçe ayıralım.Tepsiden sarkan yufkaları böreğin üstüne kapatıp,kalan bir kepçe karışımı üstüne dökelim,böreğin her yerinin ıslanmasına dikkat edelim.Fakat yufkaların üzerine bastırmayalım.

Gördüğünüz gibi bol sütlü karşımı içine çekmesi için biraz bekleyeceğiz.Sonra dilimleyip,üzerine bol susam dökeceğiz.180 derecede pişireceğiz.

Böreğin karışımı içine çekmiş hali.

 Afiyet olsun.Bu böreğimi de denerseniz pişman olmazsınız.Pasta tarifi de yarına kalsın.Hepinize iyi geceler.

Simit Puğaça

Merhabalar,gene geç saatlerde karşınızdayım.Aslında biraz uykum var,emekli olunca böyle gece oturmaları hoşuma gidiyor.Sabah erken kalkma endişesi olmadan,günün kendime ait olduğunu bilmek beni rahatlatıyor.Şu sıralar gelenim gidenim olunca yaptığım tarifleri sizlerle paylaşayım dedim.Daha önce yayınlayım dedim,ama memleketimizin son durumları malum.Hayat devam ediyor tabii ki ama bizden de bir şeyler alıp götürüyor.

"Boyum kısa diye mi
Güzel günleri göremiyom. "

Malum duvar yazıları,okurken hoşuma gitmişti.En kısa zamanda güzel günleri görmek dileğiyle.
Tarifimize geçelim.İnternet'te pek çok tarifleri var.Birkaç arkadaşa tarifini verdim ama ,senin yaptığın gibi olmadı dediler.Normal mayalı puğaça gibi olmuş.Sanırım unu fazla koyunca öyle oluyor.

Simit Puğaça

Malzemeler:
1 su bardağı ılık süt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 paket yaşmaya
1 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı şeker
Aldığı kadar un(yaklaşık 3 su bardağı)

Yapılışı:Bütün malzemeleri karıştırıp en son unu koyuyoruz.İyice yoğurduktan sonra istediğiniz büyüklükte parçalar alıp ,içine peynir koyup,top haline getiriyoruz.2yemek kaşığı pekmez,2 yemek kaşığı sıvı yağ,yarım bardak suyu küçük bir kapta karıştırıyoruz.Puğaçaları elimizde yuvarladıktan sonra önce pekmezli karışıma,sonra da susama batırıyoruz.Tepsimize diziyoruz.Sonra puğaçaların üzerine bıçakla kesikler atıyoruz.Biraz bekledikten sonra 180 derecede pişiriyoruz.

Denemek için bu ölçüyle yapabilirsiniz,ama misafiriniz kalabalıksa 2 ölçü yapmanızı tavsiye ederim.Benimki 1,5 ölçü.Ama dediğim gibi unu fazlalaştırmayın.Ben 1,5 ölçü yapınca tam 4,5 bardak un koydum.Denemenizi kesinlikle tavsiye ederim.Afiyet olsun.

Bağ evi

Bağ evi demişken devam edelim arkadaşlar,Şimdi soğuk,çiçekler ölmüş,ağaçlar kurumuş.Tabiat kendini dinlenmeye almış.Bu yaz ki ilk çiçek denemelerim.Hepsi tohumdan.Yolda yürürken mutlaka
sevdiğim çiçeklerin tohumlarını toplarım,Ceplerimden,çantamın içinden hep çiçek tohumları çıkar.Bu geçtiğimiz bahar,ilk defa bağımızda çiçek yetiştirdik.Aşırı rüzgarlı olunca ektiğim birçok tohum çıkmadı.Az da olsa çıkanlara sevindik,seneye daha fazlalaşırlar diye düşünüyorum.

Mis gibi kokusuyla sarı ve pembe şebboy.Arkadaşım saksısıyla vermişti,kış aylarına çok dayanıklı,baharda çiçek açmaya başlıyor.Bağda daha bir neşelendi,büyüdü,üzerinden çiçeğini hiç eksik etmedi.

Komşularımızın keçileri.Keçi eti burada daha yaygın kullanılıyor.Malum Kahramanmaraş'ın dondurmasının sırrı da bu.Keçi sütünden yapılması.Oğlağın annesiyle sarılışına bakar mısınız?Güzelliği de cabası.

Hüsnüyusuf çiçeği.-35'lere kadar dayanabilir.Karanfilgiller familyasındandırİki yıllık bir bitki,ilk senesinde açmıyor.Dökülen tohumlarından bahar ayında yeşeriyor.Güneşli ortamı sevse de birkaç saatlik güneş yeterli oluyor.Bahçenin sulanmasıyla yaşamına devam ediyor.

 Güllerimiz daha çok minik,bu baharda dikildiler,ama açmayı ihmal etmediler.Bağımızı renklendirdiler.Evin yenisi,bahçenin eskisi derler doğru.Bağımız birkaç yıllık olunca diktiğimiz ağaçlar küçük.Yani bağın görselleşmesi için biraz zamana ihtiyacımız var.

Cosmoslar,bunlar da tohumdan,tohumlarla ilk tanışmam.Çıkınca çok mutlu oldum.Seneye kendiliğinden çıkar.Çok yıllık çiçekler bağ bahçe yaşamında rahatlık oluyor.Sürekli tohumlarla uğraşmana gerek kalmıyor.

Baharda çiçek açan bademimiz.Bademleri tazesiyle yediğimiz gibi.üzerinde kalanlar da kışlık bademimiz oldu.İnsanın kendi bahçesinden olan çok lezzetli oluyor sanıyorum.Bir kavanoz da pastalar için ayırdım.

Bahar manzaraları,dağların yeşillenmiş hali.Biraz da ağaçlarımız görünüyor.

 Papatyaları çok severim.Onları köküyle diktik.Zamanı gelince açtılar,inşallah bu baharda daha çoğalırlar.Böyle yerler çiçeksiz olmuyor.Bu bahar biraz daha çalışmam gerekiyor.Çiçekleri çoğaltmak istiyorum.

Zinnia(Kirlihanımlar) Onları da tohumdan ektim,bayağı çoğaldılar.Güneşi ve suyu severler.Çok sulanmamalarına rağmen çok güzel büyüdüler,bütün yaz çiçekliydiler.

Akşamsefaları,çok severim,komşu apartmanların bahçesinden topladığım tohumlardan,sarı da toplamıştım ama çıkmadı.Aslanağzı ,hatmiçiçeği tohumlarım malasef çıkmadı.Onları da bu sene ekerim kısmet olursa.

 Sabah sefası,sarmaşık şeklinde olur ama bu sene tohumdan çıkayım,büyüyeyim derken çok uzamadı.Belki bu sene düşen tohumlarından daha verimli çıkabilir.

Eveet,bugünkü sakin yaşantımızı bitirip,yarının yoğunluğuna kendimizi bırakalım.Yarın pazartesi herkes işbaşı,ben de temizlik.Hoşçakalınız.

Bağda pazar keyfi

Kaldığımız yerden devam edelim.

Eşim böyle işleri çok güzel yapar,o yüzden bana bırakmaz.Malzemeler domates,biber, sarımsak,biraz da kuyruk yağı.Tabii ki nefis bir tat,etten daha lezetli.Sadece bununla karın doyurulabilir.Bir de kuzuneli soba lazım.

Patates közlemeden olmaz.Isınan pideler eşliğinde yemeğimiz,onu görsellemek istemedim.

Sobanın başında çay keyfi ve kestane kebap.Kestaneyi sevmeyen yoktur sanırım,kış akşamlarının vazgeçilmezi.

Gelelim muşmulamıza.Tadı fena değil,bağımızdan.Baharda çiçekleniyor,kasım başlarında meyve

sini veriyor.Sayılamayacak kadar faydalı bir bitki.Çalı türünde.Yaprağından çekirdeğine kadar kul

lanımı var.C vitamini bakımından zengin,bağırsak ve böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar.Böbrek

kum ve taşlarının dökülmesine yardımcı,ayrıca sinirleri güçlendirir.Özellikle hamilelerde düşüğü 

engeller.Muşmulanın çekirdeği idrar şöktürücü özelliğe sahip.Yaprakları da kaynatılıp içilirse şeker

hastalığına iyi geliyor.Bunları okuduktan sonra muşmulayı bağda bıraktığıma üzüldüm.Hemen yemeliyim.

Bağda gün batımı.

Balkondan çektiklerim.Hava soğuk,baharda bahçeyi daha rahat görüntülerim.Kasımpatılar kurumuş.

Akşamın ilerleyen vakitleri.Gün sessizce yok oluyor.Akşamın derin sessizliği kendini göstermeye başlıyor.İşte sessizliğin ,karanlığın sesi.

İşte bugün böyle,dünyayı biraz sessize alıp,yaşadığımız anı yakalamaya çalıştık.Ama yarın pazartesi,herkesin okulu var.Yaşasınn,emeklilik.

Bağda pazar keyfi

Merhabalar,misafir yoğunluğundan ve bloğumun sayfa düzenlemesi ile uğraşmaktan çalışmalar dosyamda bekleyip duruyor.E,bir yerden başlamak bazım.

Bir çay doldur.
Bir kitap seç,
Ve dünyayı sessize al.

Bugün benim için böyle bir gün oldu.Bir kitap seçmedim ama bir iş seçip dünyayı sessize aldık ailece.Hava soğuk,çıtırdayan sobamız ve kahvemizle günümüze başladık.

Biraz ısındıktan sonra ben boyama çalışmalarıma devam ettim,eşimde yemek hazırlıklarına.Bağda yemek işleriyle eşim ilgileniyor.Biraz benim çalışmalarım,biraz eşimin çalışmalarından bahsedelim.

Ben silikonla supla yapmaya çalışıyorum.Birkaç yerde yapım aşamalarını izleyince heveslendim,bir deneyim bakayım,yapabilecek miyim, dedim.Baktım sonuç başarılı devam ettim.Boyamasını da bağda yaptım.İnşallah beğenirsiniz.

Yapım aşamasını ilerleyen sayfalarda anlatacağım.Suplalarımızın boyanmamış hali.

Akrilik metalik pembe ile boyamaya çalışırken.Harç bitti yapı paydos.Boya bitti,sadece tek kat boyayabildim.Boyayı aldıktan sonra ikinci katı boyayıp verniklemeyi düşünüyorum.

Suplalarımızın tek kat boyanmış hali.Çok cici oldu.Slikon tabancanız varsa hemen deneyin derim.

Boya bitince benim de işim bitti mecburen.Bakalım eşim neler yapmış.

Kanaviçe

Merhabalar,eşimin memleketi Sivas'a gitmiştik.Köydeki akrabalarına uğrayınca kaneviçeleri fotoğraflamak istedim.Sandık üstünde,halı yastıkların üstünde kullanılanlar.Artık kimse köyde yaşamıyor,herkes İstanbul'da yaşamına devam ediyor.Arada sırada uğranılan yerler oldu köyler.

Eski kanaviçeler,tabii ki değerlerimiz ve milletçe ortak zevklerimiz.Benim için bu yönden kıymetli.Kullanılan renkler,desenler ,hayal güçleri bizi oluşturuyor.Üstünde yaşanmışlıkların izi var.
Şimdi bomboş bir odada sahiplerinin gelmelerini bekliyorlar.Sizlere birkaç model,sevgilerle.