Merhabalar,
Sevginiz bol olsun,güzellikler hep yanınızda olsun.Yaz gelip geçiyor,maşallah sıcaklardan henüz öf demedik.Püfür püfür bir yaz oldu ,sonrasını bilemeyeceğim.Belki bir yaz mevsimi de böyle geçer gider hayatımızdan.Mevsimler de değişiyordur belki,hoş her şey değişiyor.Zihniyetler,insanlar,sevgiler...Değişmeyen bir şey var mı acaba?Belki biz de değişiyoruz,farkında olmadan.Hayat bir değişim.
Ben de bütün yazı bağla,çiçekle,böcekle,en çok da torunumla geçirmeye çalıştım.Bu yaz farklı çiçekler dikmek istedim.Bu sene bahçe de 2.senemiz.Evin yenisi,bahçenin eskisi derler.Çok doğru,her sene dökülen tohumlar daha güçlü çıkıyor,daha yayılıcı oluyor.
Gazanyaları daha önce balkonumda yetiştirmiştim.Bu yıl da bağda yetiştireyim dedim.Fidanlıktan aldığım saksıları büyük bir mutlulukla toprakla buluşturduktan sonra bağa uyum sağlaması epey uzun sürdü,ama sonunda başardık.Güzel çiçeklerini bol bol açmaya başladı.Ne zaman gitsem çiçekli,hemen fotoğraflarını çekmeye başlıyorum.Malum güneşin azalmasıyla hemen çiçekler kapanmaya başlıyor.
Gazanya mutlaka güneş alan bir yere dikilmelidir.Her türlü toprakta yetişebilir,toprağı kurudukça sulanması yeterlidir.Koyun Gözü adıyla da bilinir.Çiçeklerinden çay yapılıp içilebiliyormuş,ben denemedim.Bir çok rengi var,şansıma bu güzeller denk geldi.
Çoğaltılması kolay,dökülen tohumlardan her bahar çıkar.Tohumları tane şeklinde değil,tüy gibidir.Çiçekler zamanla kuruyup üzerinde tüysü bir doku oluşur.Çiçek açma döneminde kuruyan çiçekleri kopartılırsa daha çok çiçeklenir.Bağa gidince kuruyan çiçekleri toplamak bir hayli zamanımı alıyor.Sadece gazanyaların değil,diğer çiçeklerin de kuruyanlarını topladığımızı düşünürsek,bahçeye indim mi çıkmak zor.Bugünlük bu kadar diyelim,daha tanıştıracağım bir sürü çiçeğim var.Sevgiyle kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder